Aldığı tohumları kendi bahçesine ekti. Ağaçta biten su kabakları o kadar güzel bir görüntü oluşturuyorlardı ki insanların dikkatini çekiyor ve talepleri kıramıyor tohumları ve su kabaklarını bazen hediye ediyordu. İnsanların doğal görüntüsüne bile hayran kaldığı Su kabağı Kabak Annenin elinde yeniden canlanabilir ve insanlara masalsı mutluluklar verecek bu güzel sanat eserlerini beğenilerine sunabilirdi.
Bahçesinden aldığı 2-3 tane Su Kabağı (Susak) ile neler yapabilirim diye düşünürken masal gibi bir macera başladı. Herhangi bir eğitim, destek almadan takı tasarımındaki tecrübesi ile kendi kendini geliştirdi. Oturduğu evi atölye, bahçesini de Su Kabaklarını yetiştirdiği tarla haline getirdikten sonra Su kabağı (susak) yetiştiriciliğine de böylece başlamış oldu.
Çok zahmetli ve emek isteyen bir mahsul olan Su kabağı (Susak) aynı zamanda da oldukça sabır istiyordu.